Something not Special for All of Us

Tuesday 2 July 2024

DREAMING THE DREAM

 



Yeniden merhaba!
Arayı fazla açmadan yine bir şeyler yazmak istiyorum. Sizin de çok fazla hobiniz var mı? Yani, dünyada her şeyi deneyimlemek istemek normal mi acaba? Henüz bir işte çalışmaya başlamadığım için sevdiğim şeyleri yapabilmek için zamanım oluyor (iş başvurusu yapmak bu kategoride değil :D). Zamanını gerçekten sevdiğin şeyleri yaparak mı geçiriyorsun diye soracak olursanız, tabii ki de hayır. Ben genelde bir köşede kendime acı çektirmeyi tercih ediyorum (şaka). 

Bugün, havanın gerçekten çok sıcak olmasıyla beraber aklıma kasetlerimi düzenlemek geldi (bu tarz şeylerde pek alaka aramamanızı tavsiye ederim). Kasetçalarım da bozuktu bir süredir, tamir ettirebilecek bir yer bulabileceğimi de düşünmediğim için kendim tamir etmeye çalıştım, eh başardım da :D Bu sebeple kasetlerimi tek tek dinleme şansı elde ettim (hard n heavy slows vol.4 <3). Fakat kasetleri dinlerken, neden daha fazla kasetimin olmadığını düşünüp biraz daha kaset almaya karar verdim. Fiyatların bu kadar uçuk olması beni bir tık üzse de bir şeyler aldım yine de (2 ay önce Akmar'dan 10 tl'ye kaset almıştım, düşünenlere öneri). 

Tüm bunlardan alakasız olarak, bir süredir izlemeyi düşündüğüm bir filmi izleme şansım oldu <The Dreamers>. Muhtemelen yine benden önce herkes izlemiştir bu filmi ama sevip sevmedikleri konusunda fikirlerini merak ediyorum. Filmde Theo ve Isabelle ilişkisi çok rahatsız edici olsa da, nedense ben Matthew sebebiyle daha rahatsız oldum. Genel anlamda Fransa'yı çok iyi tasvir ettiğini düşünüyorum, yani benim aklımda da gerçekten böyle bir yer Fransa. Matthew karakterinin Amerika'yı, Theo ve Isabelle'in ise Fransa'yı net bir şekilde temsil ettiğini, son sahnesine kadar olaylara verilen tepkilerin asla şaşırtmaması ile daha da pekiştirmiş bence. 

Tüllerden yapılmış ev ve bu üçlünün birlikte uyuduğu sahnede, Isabelle'in gerçekten de onların sonunu getirmesini dilemiştim, sanırım ben bu şekilde daha tatmin olurdum (gerçi camlarının kırılması ve sokağa çıkmaya karar verdikleri (nihayet!) o an hoşuma gitmişti aslında). Sinema konusunda daha hevesli ve bilgili kişiler eminim ki film sahnelerinden hangi film olduğunu anlama oyununda (bolca oyun ve ceza içeren!) daha çok zevk almıştır. Genel itibariyle ucube bir film olduğunu düşünüyorum (ucube tabiri umarım rahatsız etmiyordur, ben sevdiğim ilginç şeyler için kullanıyorum da). Bir de filmin beni en mutlu eden yönlerinde biri kesinlikle birbirleriyle münakaşa ettikleri, fikirlerini deliler gibi savundukları sahnelerdi (ENTP olmak :)). Çok karışık bir mini film yorumlaması oldu galiba ama özetle, rahatsız edici fakat ilgi çekici bir film olduğunı düşünüyorum (herkese önermiyorum!!). **Fransızcayı gerçekten sevmiyorum fakat Theo Franszıca konuşurken bu dili öğrenmek istediğimi de es geçemeyeceğim. 


Öneri şarkı için tıklayabilirsiniz!!!🌙

No comments:

Post a Comment